Müzeler Müzelerimiz: Micropia

Bir hayvanat bahçesinin içinde mikroplara adanmış bir müze bulmak aklınıza gelir miydi? Hollanda'nın en eski hayvanat bahçesi Amsterdam'ın göbeğinde bulunuyor. Sokaklardan dolaşırken bu geniş yeşil alanı fark edip yaklaşmak geliyor insanın içinden. Bir de bakıyoruz ki hayvanat ve botanik bahçesi kompleksini bulumuşuz! Kraliyet Zooloji Topluluğu tarafından 1838'de kurulan bahçe Artis adı ile biliniyor. Bana ilk... Continue Reading →

Müzeler Müzelerimiz: Hermitage Amsterdam

Dünyanın en büyük ikinci sanat müzesi St.Pertersburg'daki Hermitage, kendi alanına sığamamış ya da ününü duyanlara başka fırsatlar sunmak istemiş; Amsterdam'da bir uydu müze açmış. 2009 yılından bu yana sabit ve geçici koleksiyonlar Amstel nehri kıyısındaki güzel binada sergileniyor. Binanın Hikayesi 1680 yılında zengin bir Amsterdam'lı tüccar, büyük mirasını Amsterdam Diyakozluğu'na bırakmış. Diyakoz (İng. Diaconate) kilise ruhban... Continue Reading →

Müzeler Müzelerimiz: Rembrandt’ın Evi

Rembrandt adını ilk ne zaman duyduğumu hatırlayamıyorum bir türlü. Lisede bir derste mi, bir zamanlar açıp rastgele karıştırdığımız ansiklopedilerde mi, yoksa gittiğim bir müzede farkında olmadan mı? Adı çok tanıdık ama eserleri bir o kadar yabancı... Avrupa'nın neresinden? Tam burasındanmış meğer, Leiden'dan... Bir değirmencinin oğlu olarak 1606'da Leiden'da doğmuş Rembrandt van Rijn. 14 yaşında Leiden... Continue Reading →

Friesland’a Yolculuk – 3

Son durağımız bir milli park: Hoge Veluwe. Artık Frezyada değiliz. Biraz doğa biraz da sanat zamanı. Hoge Veluwe 1909 yılında Anton Kröller adında bir iş adamı tarafından satın alınan araziye kurulmuş bir park. Avcılık yapmaktan hoşanan Kröller, buzul çağında oluşmuş bu alanı çitlerle çevirip yavaş yavaş hayvanlar ile donatmış. Eşi Helene Kröller-Müller ise  sanata olan... Continue Reading →

Müzeler Müzelerimiz : Mauritshuis

Aslında bu yazıyı Den Haag mı desem Lahey mi desem diye düşünüp yazacaktım. Baktım, şehri gezdiğimiz pek söylemez, günümüzün odağına odaklanalım dedim. Bizim Fransızca'dan etkilenerek Lahey dediğimiz şehir Den Haag (haaghhhh diye genizden lütfen) Leiden'a trenle 10 dakika mesafede. Annem-babamla birlikte Leiden dışı ilk gezimiz için burayı seçtik. Her ne kadar Hollanda'nın başkenti resmi olarak... Continue Reading →

Müzeler Müzelerimiz : Museum VolkenKunde

Şehrimdeki ilk müze gezimi buranın en büyük müzesi olan Museum VolkenKunde, yani etnoloji müzesine yaptım. İlk gidişimde yeteri kadar gezebildiğimi düşünmediğim için yazımı anne-babamla yaptığım ikinci ziyaretten sonra yazıyorum. Bu müze ile ilgili sonradan merak edip hala cevap aradığım şey logosundaki tekrarlayan haftler. Merak edenler burdan bakabilir. Müzeye rahat rahat ikinci-üçüncü tur yapma sebebim müze... Continue Reading →

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.

Yukarı ↑