Müzeler Müzelerimiz: Micropia

Bir hayvanat bahçesinin içinde mikroplara adanmış bir müze bulmak aklınıza gelir miydi? Hollanda'nın en eski hayvanat bahçesi Amsterdam'ın göbeğinde bulunuyor. Sokaklardan dolaşırken bu geniş yeşil alanı fark edip yaklaşmak geliyor insanın içinden. Bir de bakıyoruz ki hayvanat ve botanik bahçesi kompleksini bulumuşuz! Kraliyet Zooloji Topluluğu tarafından 1838'de kurulan bahçe Artis adı ile biliniyor. Bana ilk... Continue Reading →

Başka Yerler: Leuven

Sınır boyunda Belçika tarafında neler var diye bakınca Valonya'nın başkenti Liege (biz de Fransızca ismini kullanıyomuşuz, Hollandacası Luik) iyi bir seçenek gibi duruyordu. Tıpkı Maastricht gibi Liege de Maas nehri deltasında bulunuyor. Roma döneminin sınır şehirlerinden birisi Tongeren de Liege'den fazla uzakta değil. Ancak bölgeyi gezen arkadaşlarlar Liege'de çok da görecek bir şey yok deyince... Continue Reading →

Başka yerler: Aachen ve Monschau

Aachen ya da Hollandaca adı ile Aken, Maastricht'ten trenle yalnızca 1 saat uzaklıkta. Hazır Roma'lılarla haşır neşir olmaya başlamışken bu kadar yakındaki Roma hamam şehrine uğramamak olmazdı. Üstelik bilet almaya bile gerek yok yolculuk öncesi. Hollanda'danın OV-chipkaart'ı yeterli. NS(Nederlandse Spoorwegen)'in kart okuyucusu yerine Arriva'nın kart okuyucusuna gitmek yeterli. Ücret de yaklaşı 4.5 avro. Yolculuk boyunca... Continue Reading →

Başka yerler: Valkenburg

Maastricht çevresinde, yakın mesafede gidilebilecek yerler arasında Valkenburg hemen göze çarpıyor. Biraz turistik biraz tarihi. Merkeze yalnızca 10 km. Bisikletle kolaylıkla gidilebilir bir mesafe. Tatil öncesi bu plandan Hollanda'lı amirime söz ettiğimde 'tepeleri küçümseme' demişti, ses tonumdan anlamış olacak "buranın tepesinden dağından ne olacak yav" diye düşündüğümü. Heyhat! Çok da haklı imiş. Hollanda'da bisikletsiz kalmak... Continue Reading →

Başka yerler:Maastricht

Hollanda'nın güneyinde Belçika ile Almanya arasında sıkışmış bir şehir Maastricht. Termalleri ve şirinliği ile meşhur. Aynı zamanda stratejik bir noktada. Leiden çevresinde yaşayanlar için pek yol üstü olduğu söylenemez. Utrecht aktarmalı tren yolculuğu yaklaşık 3 saat sürüyor. Hollandalıların büyük kısmı tarafından yurt dışı kategorisine sadece uzaklığı ve komşuları yüzünden girmiyor. Dili, mimarisi, dini (çoğunluk Roma... Continue Reading →

3 Ülke, 5 (+1) Şehir

Bu sene tatil planları hiç planladığımız gibi olmadı. Mayısta arkadaşlarımı görmeye Almanya'ya, haziranda babamın 80. yaş günü için Ankara'ya gitmeyi, kalan zamanlarda da Avrupa'da biraz gezmeyi düşünmüştüm. Uçak biletlerim kupon formunda kim bilir ne zaman gerçekleşecek seyahatleri bekliyor. Hollandalı tadınıklar sıkça gerçekleştirdikleri yurt dışı seyahatlerinden caydılar, iç turizme yöneldiler. Uzun seyahatler yapamayınca en güzeli şartlar... Continue Reading →

Moderni(z)m

Leiden düşman işgalinden kurtuldu! Yaşasın. Eğlenmek için muhteşem bir sebep. Kortejler, havai fişekler yetmez; dönme dolaplar, lunaparklar olsun.Müziksiz hiç olur mu? Şehrin her yerinden duyulsun... Her yıl 2-3 ekimde bu kutlama dolayısı ile tüm işyerleri ve okullar, sadece Leiden'da, kapanıyor ve halk sokaklara akıyor. Hava durumundan bağımsız olarak dışarıda yiyip için eğleniyorlar. Şahit olduğum birinci... Continue Reading →

Müzeler Müzelerimiz: Hermitage Amsterdam

Dünyanın en büyük ikinci sanat müzesi St.Pertersburg'daki Hermitage, kendi alanına sığamamış ya da ününü duyanlara başka fırsatlar sunmak istemiş; Amsterdam'da bir uydu müze açmış. 2009 yılından bu yana sabit ve geçici koleksiyonlar Amstel nehri kıyısındaki güzel binada sergileniyor. Binanın Hikayesi 1680 yılında zengin bir Amsterdam'lı tüccar, büyük mirasını Amsterdam Diyakozluğu'na bırakmış. Diyakoz (İng. Diaconate) kilise ruhban... Continue Reading →

Müzeler Müzelerimiz: Rembrandt’ın Evi

Rembrandt adını ilk ne zaman duyduğumu hatırlayamıyorum bir türlü. Lisede bir derste mi, bir zamanlar açıp rastgele karıştırdığımız ansiklopedilerde mi, yoksa gittiğim bir müzede farkında olmadan mı? Adı çok tanıdık ama eserleri bir o kadar yabancı... Avrupa'nın neresinden? Tam burasındanmış meğer, Leiden'dan... Bir değirmencinin oğlu olarak 1606'da Leiden'da doğmuş Rembrandt van Rijn. 14 yaşında Leiden... Continue Reading →

Friesland’a Yolculuk – 3

Son durağımız bir milli park: Hoge Veluwe. Artık Frezyada değiliz. Biraz doğa biraz da sanat zamanı. Hoge Veluwe 1909 yılında Anton Kröller adında bir iş adamı tarafından satın alınan araziye kurulmuş bir park. Avcılık yapmaktan hoşanan Kröller, buzul çağında oluşmuş bu alanı çitlerle çevirip yavaş yavaş hayvanlar ile donatmış. Eşi Helene Kröller-Müller ise  sanata olan... Continue Reading →

WordPress.com'da Blog Oluşturun.

Yukarı ↑